4 Eylül 2011 Pazar

Uzun bir tatil ardından ramazan ve bayram derken vakit iyice ilerlemiş. İki ayı geçkin bir süredir bloğa bir harf eklememişim. Bunun çoğu artık eski hevesim olmamasından azcık kısmıda eskisi kadar bilgisayar başında vakit geçiremiyor oluşumdan. Umarım iki numerolu baldanadamın doğumundan sonra eski performansıma kavuşabilirim yoksa minik kuzum ilerde benim niye abiminki gibi bir bloğum yok diyip beni vicdan azaplarına gark edebilir. Evet ikinci kuzucuğumuzda eykek. Son iki ayımdayım artık. İşi bırakmış olmamın ve dolayısıyla ömerin peşinde mobil durumda olmamın sayesinde ilk hamileliğimdeki kilomdan 7 kilo gerideyim.(İlkinde toplam 15 kilo almıştım) Çok şükür ilk hamileliğimden daha hafif geçmesine rağmen gebelik şekeri ve tekrarlayan ayak burkulmaları sebebiyle arada tatsız günler de geçirdiğim oluyor. Şekerimi diyetle kontrol altında tutuyorum. Parmaktan kan alarak şeker ölçen cihazla günlük olarak şekerimi kontrol ediyorum. Az az ve sık sık yemek yiyince ve tabi karbonhidratlı şekerli gıdalardan uzak durunca durumu toparladık çok şükür.

Gelelim baldanadamın bu sürede neler yaptığına. Kuzucuğumla birlikte ramazandan önce geçen seneki gibi ananesi ve dedesinin yazlığındaydık yaklaşık bir buçuk ay deniz, kum, bahçe ve mahalle arkadaşlarıyla güzel vakit geçirdi. Bu arada ateşlenip hayatının en iştahsız bir haftasınıda aynı süre içinde geçirdi, öyleki yemek yesin diye televizyonun karşısına koyup çizgi film bile açtım. Boy attığı fakat kilo almadığı için sırım gibi bir delikanlı oldu. Eski fotoraflarındaki tombik hallerine bakınca aradaki değişim inanılmaz gözüküyor. Artık bebeklik halinden eser kalmadı.

Ramazanla birlikte evimize dönüş yaptık. Son üç aya girmiş olmam ve şeker problemi yüzünden oruç tutamamış olsamda zevkli, bereketli bir ramazan geçirdik çok şükür. Ömer bu ramazanda benimle birlikte mukabelelere geldi ve hergün komşu çocuklarıyla kendi başına yaklaşık bir buçuk saat geçirerek beni sevinçlere garketti. İlk başta durmaz sıkılır problem çıkarır diye çok endişe etmiştim ama oğluşum artık büyüyüp abi olduğunu çok güzel kanıtladı. Akşamları da parkta arkadaşlarıyla oynuyor. Ben sadece göz ucuyla takipteyim, eskisi gibi bana yapışıp gel beraber yapalım demiyor artık.

Büyük bir hevesle aldırdığı şnorkeri takmadı pek. Yüzmede ise bayağı gelişme vardı bu sene. Kolluksuz suya girmeye ikna oldu ve suyun altından kulaç atarak ilerlemeyi öğrendi. Araya ramazan girmeseydi bu sene yüzme eğitimini tamamlayabilirdik sanıyorum ama nasip değilmiş seneye kısmet.


Hamiş anne ve oğluşu düğün gezmelerinde.


Çok önceden söz verilen kız kulesi gezmeside bu yaz yapıldı.


Evimizin eksiklerini tamamlamaca. Oğluş her zamanki gibi her işe maydanoz pardon yardımcı. Evde olduğumuz her hafta sonu tadilat tamirat işleriyle uğraştılar hep baba oğul. Ağır ama emin adımlarla evimizi düzneliyoruz :)


Ramazanda iftar sonrası Sultanahmette akşam namazını eda eden Ömercik. İlk burkulma vakamı o akşam yaşamış olsamda güzel bir geceydi.


Gebelik şekeri çıktığından beri her akşam sitenin spor sahasının etrafında ben yürüyüş yaparken baba oğul futbol oynuyor yada spor aletleriyle çalışıyorlar. Sayemde ailecek fit hale geldik :)

Daha çok dışarıda vakit geçirdiğimizden Ömerle eskisi gibi faaliyet tarzı şeyler yapma hızımız kesildi. Yazı doyasıya değerlendirmek adına bunu sorun etmiyorum. Önümüzde bizi bekleyen zorlu bir kış var. Abişle şimdiden kardeşine oyuncaklar yapmak için planlar yapıyoruz. Umarım Ahmet Yusuf abisiyle ben ona oyuncaklar yaparken uslu uslu duran bir bebek olur. Herkes Ömeri kardeşi doğmadan kreşe vermem konusunda tavsiye versede, bu kışı ailece evde geçirmeye kararlıyım nasipse. İnşallah hepimiz için doğru bir seçim olmuş olur. Kısaca bizden haberler böyle. Bloğa yazamadığım gibi diğer blogları takiptenden de çok uzak kaldığım için umarım herkesin keyfi yerindedir diyorum ve selamlar sevgiler gönderiyorum...
free html visitor counters
Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Baldanadam